Duruşmada tutuksuz sanıklar ile müştekilerin beyanları alınırken, yaklaşık 3 saat süren duruşmada tutuklu sanık Murat Erdoğan, “Panik atak hastasıyım. Böyle bir olay olduğu için çok üzgünüm ve pişmanım. Olayda tek amacım refleksti. Kendi canımı kurtarmak için hareket ettim. Yere kendileri düştüler. Elbiselerine bakılsın. Arabamın vurduğu bir darbe var mı, yok mu incelensin. Ben cezaevinde ölmek üzereyim. Kafayı yemek üzereyim. Ne olur hakim bey beni buradan çıkartın. Beni tahliye edin. Elime elektronik kelepçe taktırın. Akıllandım. Hatta namaza başladım. Beni dışardan yargılayın” şeklinde konuştu. Murat Erdoğan’ın özel otosuyla çarparak ölümüne neden olduğu iddia edilen Bilal Erdoğan’ın eşi Fatma Erdoğan ile diğer 7 müşteki de duruşmada olayı anlatıp, “Bize bu acıyı yaşattığı için en ağır cezaya çarptırılsın.” ifadelerinde bulundular.
13 Eylül 2023 tarihinde Fethiye’nin Karaçulha Mahallesi Yaş Sebze ve Meyve Hali’nde meydana gelen olayda Murat Erdoğan, akrabaları ile yaşadığı kavganın ardından aracı ile Bilal Erdoğan’a çarparak ölümüne neden olurken, 2 kişi de yaralanmıştı. Erdoğan, savcının hazırladığı iddianamede kasten adam öldürmekten 1 müebbet ve kasten 5 kişiyi öldürmeye teşebbüsten de yaklaşık 50 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanırken, Fethiye 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 2. duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmaya Murat Erdoğan’ın yanı sıra tutuksuz sanıklar kardeşi A.E.ve oğlu M.E. katılırken, Denizli’den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile H.K. ve Ö.A.’da katıldı. Duruşmaya ayrıca, müştekiler Bilal Erdoğan’ın eşi Fatma Erdoğan, E.N.E., A.E., E.E., A.E. M.C.E., E.E., ve A.E. ile tutuklu ve müşteki avukatları katıldı.
Duruşmada önce tutuksuz sanıklar ifade verirken, Murat Erdoğan’ı saklama ve yataklık yapma gibi bir girişimlerinin olmadığını belirttiler.
“CEZAM NEYSE ÇEKERİM”
Tutuksuz yargılanan kardeşi A.E. ise kardeşi Murat ile 1997 yılından beri konuşmadıklarını, 5 yıldır Denizli’de yaşadığını, olayı sosyal medyada görünce abisinin telefonunu temin ederek aradığını, daha önceden tanıdığı arkadaşı Ö. A’yı arayıp, arabasını emanet olarak aldığını, abisinin Çavdır İlçesinde olduğunu duyunca, oraya hareket ettiğini, çok panik haldeki abisini sakinleştirmeye çalıştığını, arkadaşı Ö.A’nın evine götürdüğünü, polislerin gelip abisini yatağın içinden aldığını belirterek, “Ben bu konuda cezam ne ise çekerim” şeklinde savunma yaptı.
“EN AĞIR CEZA İLE CEZALANDIRILSIN”
Daha sonra olayda vefat eden Bilal Erdoğan’ın yakınları olan müştekiler kızları E.N.E., E.E, ve oğlu M.C.E., E.E, A.E., A.E. ve A.E. o gün aracı ile Murat Erdoğan’ın halin yukarısına geçtiğini, daha sonra kendi iş yerlerinin önüne gelip durduğunu, ‘dükkanınızı yakacağım’ diyerek haraç istediğini, Fatma Erdoğan’ın elindeki sopayı arabanın üzerine yavaşça vurup, “Git buradan belanı bizden bulma. Erdoğan’ların senden çektiği yeter” diye bağırdığını belirterek, “Arabayı Fatma Erdoğan’ın üzerine çevirip, çarparken; Bilal ve Arif’i de savurttu. Bilal Erdoğan ve Arif Erdoğan yere düştü. 112 acil çağrı merkezinden yardım istedik. Bize bu olayı yaşatan Murat Erdoğan ve diğer sanıkların en ağır ceza ile cezalandırılmasını istiyoruz.” Şeklinde konuştular. Bazı müştekiler ise bu anı bulundukları yer açısından nasıl çarptığını görmediklerini de beyan ettiler.
“ŞİKAYETÇİYİM”
Olayda yaralanan merhum Bilal Erdoğan’ın eşi Fatma Erdoğan duruşmaya koltuk değneği ile gelirken, “Eşim, oğlum birlikte çalışırken o gün kısa bir mola vermiştik. Murat Erdoğan’ın arabası dükkânın önüne geldi. Elimde bir sopa vardı. Bir olay çıkmasın gitsin diye arabasına yaklaşıp ‘Git belanı bulma, Erdoğanlar senden ne çekti’ diye bağırdım. O sırada gülüyordu. Buradan git diye sopayı arabaya vurdum. O sırada Bilal, Arif’i tutmaya çalışıyordu. Birden araç üzerime çıktı. Gözümü Manisa’da ambulansta açtım. En ağır şekilde cezalandırılsın. Şikayetçiyim.” Dedi.
“BENİ DIŞARIDAN YARGILAYIN”
Tutuklu sanık Murat Erdoğan duruşmadaki savunmasında önce başsağlığı dileklerinde bulunup, “Üzgünüm. Böyle bir olay olduğu için pişmanım. Kendi canımı kurtarmak için tek amacım refleksti. Arabayı durdurdum. Fatma abla gelince ne söylerse söylesin diye bekledim. Mızrağın geldiğini görünce ve çevrem sarılınca panik atak hastası olduğum için kendi canımı kurtarmak için refleks yaptım. Orada ölen ve diğer kişilerin üzerlerinde arabamın vurduğu bir darbe var mı yok mu iyi bakılsın. Ben cezaevinde çok zor şartlarda bulunuyorum. Kafayı yemek ve ölmek üzereyim. Ne olur hakim bey beni tahliye et. Beni hapsinde tutun. Elektronik kelepçe taktırın. Akıllandım. Namaza başladım. Ne olur beni tahliye edin. Beni dışarıdan yargılayın. Tek isteğim bu.” İfadelerinde bulundu.
KEŞİF VE RAPOR TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmada taraf avukatlarının soruları da bir bir cevaplandırılırken, avukatlar olay yerinde keşif ve yeni rapor talebinde bulundular. Gelen bilirkişi raporunda olay anında hayatını kaybeden Bilal Erdoğan’a karşı eylemin olmadığı ileri sürülürken, raporda panikle oradan uzaklaşmak amacıyla eylemin oluştuğu kaydedildi. Bu arada tutuklu sanık Murat Erdoğan’ın tahliye talebi de istendi.
Mahkeme heyeti tutuklu sanık Murat Erdoğan’ın tutukluluğunun devamına karar verirken, keşif ve rapor taleplerini reddedip duruşmayı ileri tarihe erteledi.