Bakırcılık ve kalaycılık mesleğine işçi bulamamaktan yakınan Sazcı, “Bugün gelsin işime yüzde 20-30 ile ortak edeyim. Ancak, gençler bu işe nedense yanaşmıyor. Oysa iyi bir meslek kazancı da normal.” diye konuştu.
Fethiye’de unutulmaya yüz tutmuş kalaycılık ve bakırcılık işini baba mesleği olarak sürdürmekte olan Ercan Sazcı (49), tam 38 yıldır bu meslek sayesinde geçimini sağlıyor. Evli, 2 çocuk babası Sazcı, 2 çocuğunu bu meslek sayesinde üniversitede okuturken, mesleği gençlere öğretememenin üzüntüsünü yaşıyor. Yanında çalıştıracak işçi ve mesleği öğrenmeleri konusunda eleman bulmakta zorlanan Ercan Sazcı, işlerinin iyi olduğunu geleneksel yöntemlerle kalaycılık yaptığını ifade etti.
“Meslek Kaybolma Yolunda”
38 yıldır kalaycılık mesleğini yaptığını belirten Ercan Sazcı, “Mesleği babamdan öğrendim. 2 çocuğumu bu meslek sayesinde yetiştirdim. Üniversitede okuttum. Biri bitirdi diğeri okuyor. İşlerimiz iyi. Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Allah bereket versin. Bu meslek yani kalaycılık ve bakırcılık kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek. Alttan yetişen kimse olmadığı için bu meslekte kaybolma yolunda. Şu an çalışacak işçi bulamıyoruz. Çalışmak isteyene yüzde 20-30 ortaklık bile veririm. Ancak, işimiz biraz teferruatlı ve zor olduğundan kimse yanaşmıyor.” ifadelerinde bulundu.
“Bir Tava 5 Kez Elimizden Geçiyor”
Sazcı, yaptığı işin teferruatlarını anlatarak “Öğrendikten sonra zorluğu olmayan bir meslek. Her daim ateş başında çalışan bir iş. Kalayın ilk safhasında ilaç uygulaması yapılıyor. Yıkamanın ardından tamiratı yapılıp, kalaylanıyor. Tekrar yıkama yapıldıktan sonra sağlıklı bir şekilde müşteriye teslim ediliyor. Bakır olan tüm kaplar kalaylanıyor. Şehir merkezinden kalay için oldukça fazla talep var. Gelen kaplar daha çok hamamlardan gelen kazanlar, restoranlardan yumurta sahanları, şarap kovaları, bunları temizletip, kalaylıyoruz. Bir tava 5 kez elimizden geçiyor. Ürün geldiğinde öncelikle ilaçta bekletiliyor, daha sonra yıkanıyor, tamiratı yapılıyor ardından kalaya giriyor. Dışını da en son aşamada parlatıyoruz. Örneğin bir tavayı 150 TL’ye kalaylıyoruz. Fiyatlar boyut ve işçiliğine göre değişiyor. Bakır satışı da yapıyoruz. Fiyatları 800 ila 1300 TL arasında değişiyor. Kalayımızı İstanbul’dan getirtiyoruz. Normalde de Brezilya’dan geliyor. Tabi ki hepsinin maliyeti var.” dedi.
“Güzel Paralar Kazanabilirler”
Ercan Sazcı, “Bizden sonra bu mesleği icra eden olmadığı ve tek kalem bir meslek olduğundan dolayı gençlerimiz bu işi yaparsa güzel paralar kazanır. Özellikle gençlerimize tavsiye ederim. Bazı arkadaşlar sadece kalaycılık işi yaptığı zaman devletin vergi almadığını söylüyorlar. Biz de satış da olduğu için vergimizi veriyoruz.” diye konuştu.
“Bakır Kaplar Sağlıklıdır”
Sazcı, “Vatandaşlarımızın bakır kullanmalarını tavsiye ediyorum. Şu anda bakırın değerini yavaş yavaş öğrenmeye başlıyorlar. Özellikle demir eksikliğini giderdiği konusunda vatandaşlar bilinçlendi. Örneğin bakırda yapılan sahanda yumurtanın lezzetli olduğunu belirtiyorlar. Bakır kap kullanımı son dönemlerde arttı. Bakır kaplar oldukça sağlıklıdır ve gönül rahatlığıyla kullanılabilir. Halkımıza tavsiyem alüminyum ve teflon ürünleri evlerine sokmasınlar. İstanbul ve Ankara’dan doktor arkadaşlarımız var. Bakır kaplarını kalaylanması için bizlere gönderiyorlar. Biz de kalayladıktan sonra kargo ile kendilerine yolluyoruz. Doktorlar sağlıklı oldukları için bakır kullandıklarını ifade ediyorlar. Bakır kapları kilo ile satıyoruz. Restaurant ve otellerden gelen bakır kapları kalaylıyoruz. Özellikle bazı oteller ve restaurantlar müşterilerinin talebi için bu kapları kullandıklarından 2 yılda 1 bize gelen bu kapları kalaylıyoruz.” dedi.
“Gençler Merak Etmiyor”
Eski bakırcı ustalarından olan çocukluğundan beri bakır ve kalaycılık işiyle uğraştığını söyleyen emekli 68 yaşındaki Hayati Çam ise “Bu mesleği şu anki gençler hiç merak etmiyor. Merak edip öğrenseler ailesine çok güzel bakar. Bakır her zaman sağlıklıdır.” diye konuştu.