Fethiye’de 16 Kasım 2021’de birlikte yaşadığı kadını otomobille çarparak öldürdüğü gerekçesiyle kasten adam öldürme suçundan, Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde müebbet hapis cezası talebiyle dava açılan sanığın duruşmasında tanıklar dinlendi. Geçtiğimiz günlerde Osman Kaya Bulvarı çevreyolu hal kavşağı yanındaki tali yol üzerinde gece yarısı saat 01.50 sıralarında keşifte yapılan, olayın duruşmasında arabayla çarpmak suretiyle öldürüldüğü iddia edilen Sahra Gizem Aksu’nun 10 yaşındaki oğlu S.B.A ile tutuklu sanığın olay günü hemen olay yerine gelen arkadaşı, Ferhat T.’de  İzmir Karşıyakadan SEGBİS ile bağlanarak tanık olarak ifade verdi. Maktul avukatı Hayal Özenç, “bu olay kasten öldürme ötesinde canavarca hisle işlenmiş bir olaydır “derken, acılı anne Hatun Kılıç ise, “ Artık kadınlar ölmesin, kanları yerde kalmasın.” Dedi. Maktulün kızı Melis Karakurt ise ; “Kadın yüzündeki ve vücudundaki yediği darp izlerini annemle paylaşmış. Seni de öldürür demiş.” Diye konuştu. Öte yandan günün duruşmasında ortaya yeni bir detay daha çıktı. Tutuklu sanık Özcan O.’nun İzmir’deki nikahlı eşinin olaydan önce maktul Sahra Gizem Aksu’ya dövülmüş haldeki fotoğrafını atarak , ‘bunu bana yapan sana neler yapmaz’ diye mesaj attığı ileri sürüldü. Tutuklu sanık Özcan O. İzmir’deki eşini Sahra’ya laf ettiği için dövdüğünü söyledi.

Fethiye Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Sahra gizem aksu’nun kızı Melis Karakurt ile oğlu Müslüm Kılıç, avukatlar Hayal Özenç, Okşan Palabıyıkoğlu ve tutuklu sanık Özcan O.’un avukatı Ali Fatih Çavdır hazır bulundular. Tutuklu sanık Özcan O. Seydikemer Eşen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumundan SEGBİS üzerinden duruşmaya katılırken, celse arası yapılan keşifle ilgili bilirkişi raporlarının ibraz edildiği görüldü. Tanık Ferhat T. Olay akşamı sanık Özcan’ı telefonla aradığını emanet olarak verdiği otomobili getirmesini istediğini ancak getirmediğini belirterek; “Bir ticari taksi ile yanında halden kız arkadaşını aldıktan sonra dönüşte Özcan’a verdiğim aracın gidiş istikametimize doğru sokağa girdiğini gördük. Taksiciye korna çalıp selektör yapmasını söyledim. Durmayınca arkasından takip ettik. Araç yolun ortasında durmuştu. Arabanın sol tarafından köşede ağlıyordu. Sahra’nın yerde yattığını gördük. Hemen ambulansı ve polisi aradım. Özcan Sahra’yı hastaneye götürelim dedi. Bir eli Sahra’nın başının altındaydı. Bir eliyle yüzünü okşuyordu ve ağlıyordu. Yanındaki kız arkadaşı o halini görünce kendi ceketini üzerine örttü. Özcan’ın alkollü olduğu anlaşılmıyordu. Bize alkol aldığını hastanede söyledi. Kendisini bilemeyecek kadar alkollü değildi.” ifadelerinde bulundu.

Maktul Sahra Gizem Aksu’nun 10 yaşındaki oğlu S.B.A ‘da ifadesinde; “ Annem ve Özcan o gün gezmeye gitmişlerdi. Ben evdeydim. Abimle birlikte yatmıştık. Gece geldiklerinde bağırma sesleri duydum. Dinlemeye başladım. Özcan anneme bağırma çocuklar uyanacak diyordu. Aralarında kavga çıktı. Çat diye bir ses duydum. Sanırım Özcan anneme telefonunu fırlatmış. Annem özcan’a aşağı iniyorum sende eşyalarını al çık git dedi. Özcan’da anneme aşağı inersen seni öldürürüm diye bağırdı. Zaten öncelerinde de sürekli tartışıp kavga ediyorlardı. Annemi tehdit ettiğini duyuyordum. Annem önce çıktı Özcan’da annemin arkasından çıktı çünkü kapı iki kez kapandı. Bir müddet sonra bağırma sesleri duydum. Balkondan aşağıya baktığımda annemi yerde yatarken gördüm. Özcan ve arabada yatan annemin yanındaydı. Özcan aracın ön tekerleğinin orada dizlerine vuruyordu. “ ifadelerinde bulundu.

Avukatlar Hayal Özenç ve Okşan Palabıyıkoğlu, sanığın nikâhlı eşinin İzmir’den maktulün cep telefonuna dövülmüş haldeki fotoğrafını çekerek gönderdiğini ve bunu bana yapan sana neler yapmaz diye mesaj attığını emanette olan telefondaki bu imajların alınmasını talep edince tutuklu sanık Özcan O., “ Ben eşime Sahra ile birlikte olduğumu söyledim ancak İzmir’deki eşim Sahra’ya kötü kelimeler söyleyince kendisini tekme tokat dövdüm. Kesinlikle resmi nikâhlı eşimi para için dövmedim. Belirttiğim olayda bir düğün için gittiğimi Temmuz ayında olmuştur. Doğrular ortaya çıksın. Gerekirse cezamı ömür boyu çekmeye razıyım.Oradakiler yalan söylüyor.“ diye konuştu. 

Duruşma dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ileriye tarihe ertelenirken, tutuklu sanık Özcan O.’un tutukluluğunun devamına karar verdi.

“Canavarca Hisle Yapılmıştır”

Duruşmanın ardından Fethiye Adliye binası çıkışında açıklamalarda bulunan Avukat Hayal Özenç; “Bugün Gizem Sahra'nın öldürüldüğü dosyanın, failinin yargılandığı davanın ikinci duruşması oldu. Duruşmada tanıklar dinlendi. Sanığın arkadaşı olan tanığın nasıl da yalan söylediği aslında ve olayı gizlemek için, üstünü örtmek için neler yaptıkları da duruşma esnasında ortaya çıktı. Bilirkişi raporu geldi. Keşif yapılmıştı biliyorsunuz olay yerinin orada. Tam olarak incelemek mümkün olmadı ancak şöyle bir sonucu var. Bilirkişi nihayetinde diyor ki; yol şartları, hava şartları arabanın durumu, hızı, her şeye bakıldığında, fail açısından bunu söylüyorum. Birisine çarptığını fark etmemesi mümkün değil. Fail açısından da söylenen, çarptığını fark etmemesi, üzerinden çöp torbası zannettik. Ben geçtim zannettim demesinin mümkün olmayacağını, bunun imkânsız olduğunu her ne durumda olursa olsun bu şartlar altında kişinin bilerek çarptığını yani Özlem Sahra'yı, fail Özcan'ın bilerek öldürdüğünün tespit edildiği şeklindedir. Tabii ki takdiri mahkemeye bırakıyoruz. Ama çok açık ve net şekilde sanık Gizem'in arkasından vurup yere düşürerek, üzerinden de dört kez geçerek de 130 metre ileriye sürükleyerek katletti. Dava biliyorsunuz “ kasten öldürme suçlamasıyla” açılmıştı ama burada canavarca hisse öldürmenin eklenmesi gerektiği bizce bu keşifte belirlenmiş oldu. Böyle bir durum var. Henüz dosyaya eklenmiş değil ama biz bunu da talep ediyoruz. Ve eşe karşı olduğu için de yine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren bir suç halini aldı. 11 Ağustos'a gene duruşma günü ertelendi. O tarihte biz yine hem Fethiye Kadın Danışma Dayanışma Derneği olarak hem gönüllü avukatları olarak hem Fethiye'den her siyasi parti ve destek vermek isteyen bir sürü kadın yine burada olacağız. Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Biz hep şunu söylüyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır, İstanbul Sözleşmesi, yürürlükte biz vazgeçmiyoruz. Sahra Gizem Aksu’nun tanıklarından sanık Özcan’ın İzmir’deki nikahlı eşinin Sahra’ya dövülmüş haldeki fotoğrafını gönderip bana bunu yapan sana neler yapmaz şeklinde mesaj da attığını öğrendik. Sahra Gizem’in telefonundaki bu mesajlarında incelenmesini talep ettik. Bizler fotoğrafı görmedik böyle bir mesaj olduğunu da bilmiyorduk. Sanık Özcan hem Gizem Sahra’nın hem de nikâhlı eşinin parasını aldığını ve vermediği takdirde şiddet uyguladığını öğrendik. Kendisi duruşmada da eşinin Sahra’ya laf söylediği için dövdüğünü ikrar etti. Biz davanın canavarca bir hisle yapıldığını ispat etmek istiyoruz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmalıdır.  Her zaman davanın takibinde olacağız. ” diye konuştu.

“Kadınlar Artık Hiç Ölmesin”

Sahra Gizem Aksu’nun annesi Hatun Kılıç ise bugün ki tanığın doğru söylemediğini belirterek; “ Ben aşağıya indiğimde bunların ikisi başındaydı. Birisi sen elini tutu birisi bacağını tut deyip arabaya koyalım dediler. Ben hayır diye bağırdım. Hastaneye alıp götüreceklerdi Sahrayı. Sahra zaten ölmüştü. Ben bağırınca bıraktılar. Kadınlar artık hiç ölmesin, kanları yerde kalmasın. “ diyerek gözyaşı döktü.

“Senide Öldürür Demiş”

Sahra Gizem Aksu’nun kızı Melisa Karakut’da ; “ Özcan Oğuz’un resmi nikahlı eşi anneme kendisinin yüzünün fotoğrafını çekip, bana bunu yapan adam sana neler yapar diye attığı detayı çıktı. Kadın yüzündeki ve vücudundaki yediği darp izlerini annemle paylaşmış. Seni de öldürür demiş. “ diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi