Genel

Hayvan Hakları Konusunda Fethiye Belediyesi’nin Duruşu Net

Fethiye Belediyesi ana hizmet binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Komisyon üyeleri CHP’den Doğuş Çelik, Ruhtan Başkaya ve Gülümser Oymak ile Ak Parti’den Muammer Uğur Pehlivan hazır bulundular. Komisyon üyesi Kadir Sarıhan ise, bildiriye destek vermekle birlikte, mazeret bildirerek toplantıya katılamadı.

Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri açıklamada;

“Ülke genelindeki sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz biçimde artmasından ötürü ortada ciddi bir sorun olduğunu, hatta bunun bazı yerlerde bir güvenlik sorunu haline dönüştüğünü değerlendirdiğimizi, Farklı siyasi partilere mensup olsak da, Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri olarak, her ne ad altında olursa olsun, sahipsiz sokak hayvanlarının toplu itlafına yönelik her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün de (WOAH) vurguladığı gibi, “yakala, kısırlaştır, aşılat ve yaşadığı bölgeye geri bırak” ilkesine bağlı kalacağımızı, Saldırgan köpekler içinse en uygun rehabilitasyon yöntemlerini kullanarak, yaşamlarına devam etmelerinde yardımcı olacağımızı, hayvanseverlik konusunda eskiden beri zaten tüm Türkiye’ye örnek bir toplum olan Fethiye kamuoyu ile paylaşmak isteriz.” dediler.

Doğuş Çelik tarafından okunan basın açıklamasında; “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasası'nda; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın işbirliğiyle köklü bir değişiklik yapılması için hazırlıklar olduğu ve taslak metnin önümüzdeki günlerde TBMM’ne getirilmesinin planlandığı bilinmektedir.

Ancak, bahse konu değişiklik taslağı hazırlanırken, veteriner hekimlerden, ilgili meslek odalarından, sivil toplum kuruluşlarından ve yerel yönetimlerden görüş sorulmamıştır. Medyadan öğrendiğimiz kadarıyla, bu taslakla getirilmesi düşünülen bazı uygulamaların sahadaki gerçeklerden ve bilimsellikten uzak olduğunu, pratikte uygulanamayacağını, uygulanmasında ısrar edilmesi halindeyse toplum vicdanını derinden rahatsız edeceğini değerlendirmekteyiz.

Bilindiği gibi; ülkemizde gelişen toplumsal bilinç nedeniyle 2004 yılında kabul edilen 5199 sayılı Hayvan Koruma Yasası ile sahipsiz hayvanların itlafı mutlak şekilde yasaklanmıştı. Ayrıca, bu yasa ile belediyeler geçici bakımevleri kurarak, sahipsiz hayvanların sağlıklı yaşamalarının sağlanması, hasta olanların tedavi edilmeleri, rehabilitasyonun ardından ise yaşam alanlarına geri bırakılmaları şeklinde görevlendirilmişlerdi.

Söz konusu yasaya rağmen, geçen 20 yıl zarfında, aralarında Belediyemizin de bulunduğu istisnalar hariç olmak üzere, maalesef pek çok belediyenin yasada açıkça belirtilen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmedikleri görülmektedir. Sokaklardaki sahipsiz hayvan varlığının artmasının en büyük nedenlerinden birisi, yerel yönetimlere bu konuda herhangi bir yaptırım getirilmemesi ve merkezi yönetim tarafından destek verilmemesidir.İlgili Yasa’da 2021 yılında yapılan revizyonda “Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bin’i aşan belediyeler 31.12.2022’ye, diğer belediyeler ise 31.12.2024’e kadar hayvan bakımevleri kurmakla yükümlüdür.” denilmesine rağmen, pek çok belediye bu konuda duyarsız kalmaya devam etmiştir.

Bugün geldiğimiz noktada, özellikle belediyelerin pek çoğunun yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz biçimde artmasının toplumsal soruna dönüştüğü bir gerçektir. Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın son açıklamalarına göre; ülkemiz genelinde toplam 4 milyon civarında sokak köpeğinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Fakat kısırlaştırılmayan köpeklerin her yıl 1-2 defa doğum yapabilmeleri, her defasında birkaç yavru doğurmaları ve sürekli yer değiştirmeleri gibi nedenlerle yerel yönetimler tarafından çok sağlıklı kayıt tutulamamakta ve net bir sayı söylenememektedir.

Ancak bu sorunun çözüm şekli; sahipsiz hayvanların hepsinin Geçici Hayvan Bakımevleri’ne toplanması, buralarda kısa bir süre sahiplendirilmeye çalışılmaları, açıkça ifade edilmese bile, kısırlaştırmanın maliyetli ve zahmetli olacağı düşüncesiyle barınaklara toplanan hayvanların bir süre sonra “uyutma” denilerek itlaf edilmesi OLAMAZ!

Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce yaşamış olan Hipokrat’tan bu yana evrensel hekimliğin en temel ilkelerinden birisi; “öncelikle, zarar verme!” ilkesidir. “Yararlı olma” ilkesi ise yardıma ve desteğe muhtaç canlıların sağlığına verilecek zararın engellenmesi, iyiliğin artırılması halidir. Ülkemizdeki tüm veteriner hekimlerimiz insanlara, hayvanlara ve doğaya duyarlı, toplumsal refah için çaba harcayan, meslek ahlakına sahip kişilerdir. Sağlıklı bir canlının hangi usulle olursa olsun hayattan kopartılması, hiçbir veteriner hekim için etik, insani ve vicdani değildir. Bu yaklaşım, ayrıca, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmaz.

Bilimsel verilere göre, sokaklarda yaşamak zorunda kalan köpeklerin çoğalmalarının kontrol altına alınabilmesi, bir yıl içinde toplam sayının % 70’inin kısırlaştırılması ile mümkündür. Halen bölgemizde faaliyet gösteren veteriner hekimlerimizin sokaklardaki can dostlarımızın kısırlaştırılmasına özel katkı sağladıklarını zaten biliyoruz. Fakat söz konusu desteğin tam da  5199 Sayılı Hayvanları Koruma Yasası'nda köklü değişiklikler yapılmasının tartışıldığı bu günlerde yaygınlaştırılmasının uygun olacağını değerlendiriyoruz.

Son söz; Ülke genelindeki sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz biçimde artmasından ötürü ortada ciddi bir sorun olduğunu, hatta bunun bazı yerlerde bir güvenlik sorunu haline dönüştüğünü değerlendirdiğimizi, Farklı siyasi partilere mensup olsak da, Fethiye Belediyesi Meclisi Hayvan Hakları Komisyonu üyeleri olarak, her ne ad altında olursa olsun, sahipsiz sokak hayvanlarının toplu itlafına yönelik her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün de (WOAH) vurguladığı gibi, “yakala, kısırlaştır, aşılat ve yaşadığı bölgeye geri bırak” ilkesine bağlı kalacağımızı, Saldırgan köpekler içinse en uygun rehabilitasyon yöntemlerini kullanarak, yaşamlarına devam etmelerinde yardımcı olacağımızı, hayvanseverlik konusunda eskiden beri zaten tüm Türkiye’ye örnek bir toplum olan Fethiye kamuoyu ile paylaşmak isteriz.” denildi.