Genel

‘’Kısıtlama Değil, İsrail’e Ambargo İstiyoruz’’

Fethiye’de gerçekleştirilen basın açıklamasında “Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkilere kısıtlama getireceğini açıklaması, katil siyonist devletle yapılan ticareti teyit etmiştir. Kısıtlamayı değil tüm kalemleri kapsayan erdemli bir ambargoyu talep ediyoruz” denildi.

“YÜZYILDIR DEVAM EDEN İŞGALİN VE ZULMÜN EN ŞİDDETLİ GÜNLERİNE ŞAHİDİZ”

Grup adına konuşma yapan Dilek Kızılaslan basın açıklamasında “Bugün 14 Nisan! İşgalin, soykırımın, yok sayılmanın ve insanlığa dair umudun tecavüze uğramasının 191. günü. 7 Ekim’den beri, yüzyıldır devam eden işgalin ve zulmün en şiddetli günlerine şahidiz.  Filistin halkı, sömürgeci devletlerin bir projesi olarak üretilen İsrail Siyonist devletinin saldırılarına kahramanca direniş gösteriyor. Yine bu sömürgeci devletler, utanmadan sıkılmadan Filistinlerin kendi öz topraklarında insan haklarından ve özgürlüklerden dem vurmaya devam etmektedir. Devletlerin kör ve sağır kesildiği bu günler, doğru yerde durmazsak hepimiz adına tarihe kara bir leke olarak çalınacaktır. Dünyadaki tüm halklar kendilerine bir direniş ahlakını kalkan ederek sömürgeye ve zulme uğrayan tüm halkların yanında kendi topraklarından ses vermelidir. Batıdan ve Doğudan sömürgecilere insan olmanın, erdemli olmanın, izzet ve şeref sahibi olmanın ne demek olduğunu gösteren Gazze halkı bugün insanlık için kocaman bir okuldur! Bu okulun şerefli direnişçilerini insanlığın sahip olduğu bütün erdemler adına selamlıyoruz!

“HAMAS’A SELAM DİRENİŞE DEVAM”

Katil ve korkak İsrail devletine karşı kahramanca direnen bu halk en çok da aynı tarihsel kaderi paylaşan, kardeş bildiği halkların ve onların sahibi olduğu devletlerin kendilerini yalnız bırakmasının acısını yaşıyor. Yalnız bırakılmanın ötesinde katil bir devlete verilen dolaylı ve doğrudan destekler, Filistin halkının katledilmesinde sorumluluk taşımaktır. Kesilmeyen ticari ve siyasi ilişkiler İsrail devletinin şımarıkça insan öldürmesinin,  insanlığa karşı suç işlemesinin ne yazık ki motivasyonu haline gelmiştir. Öyle bir motivasyon ki, ne çocuk ne de masum dinlemektedir! Siyasi makamların bu zorba devlete karşı ricacı tavrı, rica edilenlerin ellerindeki kanı her gün daha artırmasından başka bir işe yaramamaktadır. Tarih bize sürekli göstermektedir ki zalime ricacı olmak zulmüne ortak olmaktır!

“İSRAİL’LE TİCARET FİLİSTİN’E İHANET”

Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde kendini Filistin halkının kardeşi olarak gören milyonlarca insan neredeyse her gün sokaklara, meydanlara dökülerek yaşadıkları ülkelerden, soykırım suçlusu İsrail devletine karşı yaptırım uygulamasını talep ettiler ve etmeye de devam ediyorlar. Her ne kadar daha önce kabul edilmese de, Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkilere kısıtlama getireceğini açıklaması, katil siyonist devletle yapılan ticareti teyit etmiştir.  Filistin dostlarının bu istikrarlı talebi bir hakikati ortaya koymuş aynı zamanda bazı konulardaki samimiyetsizliği de ortaya çıkarmıştır. Tüm trollerin ve Filistin’e ihanet içerisinde olanların aylardır sürdürdüğü inkâr dili belki de binlerce masum insanın ölümüne sebebiyet verecek kirli bir ticaretin devam etmesine sebep olmuştur. Bizler meydanlarda, kentlerin sokaklarında, her evde, her mescidin içinde, okulda sıra arkadaşlarımıza kazancı ateş olan bir ticareti hatırlatmayı imanın gereği biliyoruz.  O yüzden; inancımız, insanlığa dair umudumuz, ahlakımızın bize öğretisi gereği olarak kısıtlamayı değil tüm kalemleri kapsayan erdemli bir ambargoyu talep ediyoruz.

“KISITLAMA YETMEZ AMBARGO GEREK. DUR DE DUR DE SOYKIRIMA DUR DE”

Gazze halkına reva görülen açlık, aylardır sınır tanımadı. İsrail sokaklarında öldürülen her Gazzeli çocuk, kadın ve erkek için danslı kutlama yapan Siyonist devletin destekçilerine gönderilen gıda, izzettimizi ve şerefimizi zehirlemiştir. Lekelenen şey Gazze halkına reva görülen bir parça bez değil hepimizin haysiyetidir. Tüm bunlara rağmen kısıtlama kararında, Gazze halkı açlıktan kırılırken, sokaklarda eğlencesine insan öldüren üniformalı ya da sivil Siyonist çetelerin gıda tedariğine  dair bir işaret bulunmamaktadır!

“ÇOCUKLAR ÖLÜYOR DEVLETLER UYUYOR”

İsrail bir işgal ve soykırım rejimi olarak,  yağma ve soykırım stratejisine hiç ara vermemektedir. Bir yüzyıla yakındır Gazze’de Ramallah’ta Han Yunus’ta Batı Şeriada ve işgal ettiği her bir toprak parçasında insanlara hayvanlara ağaçlara her bir çakıl taşına zulmeden ve  kan üzerine kurulmuş bir devletin yapacağı ateşkes bir oyalama ve vakit kazanmadan öteye gitmeyecektir. Gazze halkının nefes alması adına acil bir ateşkes olmalıdır evet, fakat halkı Müslüman olan ülkelere ve diğer ülkelere düşen görev Ortadoğu’nun bu çürümüş yarasına karşı sürekliliği sağlayacak adımlar atmaktır.  İsrail devleti her defasında ıslah edilmez bir zulüm bataklığı olduğunu ispat etmektedir. Tüm bu tarihsel gerçeklik ortadayken kısıtlama açıklamasının bir ateşkes süreci hedefi ile hareket etmesi anlamsızdır ve gerçeklikten uzaktır. Bizler direnen şerefli ve izzetli Filistin halkının dostları olarak kısıtlama değil tam bir boykot ve yaptırım talep ediyoruz. 

“ MAZLUMLAR TUTSAK, İŞGAL ALTINDA; YAŞASIN, KÜRESEL İNTİFADA”

Katil İsrail ve onun küresel çapta tedarikçisi olan tüm devletler halklarına hesap vereceklerdir. Tarih zulüm ile abad olunmayacağını her defasında acı örneklerle önümüze koymaktadır. Tarih insana her zaman fırsat vermeyebilir. Bugün insanlıktan, güzellikten hayra ve iyiliğe dair ne varsa onun yanında olmaktan yana tarihi bir fırsat önümüzde durmaktadır. Ya tarihe eli kanlı bir devletin yanında zelil olarak ya da Filistin halkının yanında izzetli ve şerefli olarak yazılacağız. Bu tarihi seçenek önümüzde, hemen elimizi uzatıp tutacağımız kadar yakın bir mesafede durmaktadır. Gazze halkı zulme, sömürüye ve soykırıma karşı direnişi seçerken ya sermayenin boyunduruğunda tüm değerlerimizi kurban edeceğiz ya da çocuklarımıza daha adil bir dünya bırakmak için katil devletle ticareti sürdürenlere haddini bildireceğiz. Her sokakta, caddede, meydanda Filistin halkının hakkını savunmaya devam edeceğiz. İsrail’le ticarete kesin bir son verilmelidir. İsrail her açıdan kaskatı bir boykot duvarıyla çepeçevre sarılmalıdır. Ticaret, diplomasi, eğitim, sanat, spor, sağlık, akademi gibi hayatın her alanında İsrail’e geçitsiz ve tavizsiz bir abluka uygulanmalıdır. Gazze’nin her yerine kesintisiz ve yeterli insani yardım ulaştırılması sağlanmalıdır. Gazze halkı göz göre göre açlıktan ölmeye terk edilmemelidir. İnsani değerlerin korkunç katliamlarla yerle bir edildiği Gazze’de hâlâ izzetli şerefli bir direnişle savaşan Aziz Gazze Halkını selamlıyoruz” denildi.