”Gayret bizden, Tevfik Allah’tan”...
“Sefer bizden, Zafer Allahtan”...
Seferler, zaferler haftasındayız.
Gördüğümüz her taşın, avuçladığımız her toprağın, tarihi bir hatırası var.
Muş, Malazgirt, Bitlis, Adilcevaz, Ahlat ve Alpaslan denilince yüreğimiz kıpır-kıpır olur.
Sıksan şehit kanı fışkıracak olan bu topraklar bize ecdâdımızdan, ceddimiz sultan Alparslan’dan hatıradır.
Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır…
Bir çok savaşlarda olduğu denge düşmandan yana avantajlı gibidir.
Bizans ordusu 200 bin, Türk ordusu 50 bin...
Alpaslan Cuma hutbesini bizzat irad etmiş, Cuma namazını kendisi kıldırmıştır.
Kefenini giyip harp sahasına giren Alparslan’ı gören ordu, çılgınlar gibi kumandanın peşine düşmüş ve şimşekler gibi düşman ordusuna saldırmış ve Bizans ordusunu târ’u mâr etmiştir.
Alp Arslan'ın ve Türk ordusunun zaferi ile sonuçlanan Malazgirt meydan savaşı ile Türklere Anadolu'nun kapıları açılmıştır.
Türklerin ilk ayak bastığı yer de ilk Kubbet’ül İslam olan AHLÂT olmuştur.
26 Ağustos 1071 den beri Türk ve Anadolu birbirinin ayrılmaz parçası olmuştur.
O gün bu gündür Anadolu deyince Türk akla gelmiş, Türk deyince Anadolu...
Türk ve Anadolu deyince de “İSLÂM” akla gelmiştir.
O topraklarda (Bitlis’te) beş sene il müftülüğü yapmanın haz’zını yaşarım.
Ecdâdımızın ruhları şâd olsun. Bütün dostlarımıza selam olsun.
Şizleri şairimizin (A.T.Kazgöl) bu güzel şiiri ile başbaşa bırakıyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.
“Ben Ahlat'ım...
Ben çağlar ötesinden
Akıp gelen bir sel’im
Ben tarihle bir doğdum
Ben tarihle giderim
Bende kutsaldır toprak
Kazma vurma öyle bırak
Mihenk taşı bulamazsan
Birde benim taşıma bak
Ben kubbet-ül islam (1) denen
Üç şehirden biriyim
Ben asırların değil Çağların eseriyim
Ben hâl’im, ben âti’yim, mâzi’yim
Ben erzan hatun, ben dede Maksud
Ben Abdurrahman gâziyim...
Alpaslanı malazgit'e ben yolladım
Ertuğrul'un osman bey'in beşiğini ben
Salladım
Bende güneş başka doğar
Benim yıldızlarım daha parlaktır
Benim göklerim mavi
Mehtabım ak’tır
Ben sabır taşıyım
Adım ve tarihimdir saltanatım
Beni hâlâ tanımadınızmı
Ben Ahlat'ım”
(1)
Kubbet-ül islam,
Yetiştirdikleri ilim, din, kültür ve sanat adamları, mutasavvıf ve zahidleri ile değerlendirilen, "İslamiyet'in kubbeleri" anlamına gelen 3 şehir;
1-Ahlat:Bitlis’in ilçesidir
2-Belh: Afganistan'da,
3-Buhara Özbekistan'dadır
Allahım!....
Sana şükürler olsun,
Hamd ü Senâlar olsun...
İnsanlığın baş tâcı,
İftihar vesilemiz,
Varlık sebebimiz,
Elimizden tutanımız,
Yol göstericimiz,
Efendimiz,
Peygamberimiz Muhammed Mustafa {Sallallâhü Aleyhi ve Sellem} e, ve
Onun sevdiklerine Salât ü Selâm olsun.
Allahım!...
Kalplerimiz arasında yakınlık peydah eyle.
Bizlere ayrılık verme...
Bizi şirk, küfür ve nifak karanlıklarında bırakma...
Musibetlerle bizi imtihan etme...
Sel felaketi,
Yangın,
Kuraklık,
Deprem,
Salgın Hastalık gibi musibetleri üzerimizden kaldır Allahım...
Nefsimizle nefesimiz arasında bocalatma...
Bizi zalimler, fasıklar, münafıklar gürûhu ile sınama...
Ağır borç yükü altında ezilmekten bizleri kurtar,
Ateşin fitnesinden, mezarın sıkmasından, zenginlik ve fakirliğin tehlikesinden cümlemizi muhafaza eyle...
Allahım!
Anamızı-Babamızı,
Dedemizi-Ninemizi
Ölümüzü-dirimizi,
Küçüğümüzü-Büyüğümüzü, Kadınımızı-Erkeğimizi,
Oğlumuzu-Kızımızı
Bizden öncekileri-
Bizden Sonrakileri bağışla Allahım...
Bizi zillete düşürme..
Tevbelerimizi kabul eyle...
Dualarımızı makbul eyle...
Seyyiatımızı hasenata tebdil eyle...
Bize yardım eyle,
Bizi muzaffer eyle.
Bize karşı olanların oyunlarını kendi başlarına ma’kûs eyle...
Eşlerimizi ve çocuklarımızı bizim için hayırlı eyle...
Allahım!...
Rüzgarın ve kasırganın getirdiği afetten,
Yağmurun ve selin getirdiği felaketten,
Depremlerin ve yangının getirdiği tahribâttan,
Salgın hastalığının getirdiği çaresizlikten sana sığınırız...
Zulmetmekten ve zulme uğramaktan,
Kötü fiiller ve düşük hasletlerden sana sığınırız...
Verdiğin nimetlerin elimizden gitmesinden,
Sağlığımızın bozulmasından,
Senin gazabını üzerimize çekecek herşeyden yine Sana sığınırız...
Bizde bağışlamadığın hiçbir günah, Gidermediğin hiçbir keder,
Rızana muvafık olup da karşılamadığın hiç bir ihtiyaç bırakma Allahım...
Dualarımız makbul olsun.
Ömrümüz hayırlı ve bereketli olsun!...
Okuyup âmin diyenden Allah razı olsun.
Allaha emanet olasınız.
Amin Âmin Âmin...