Pazar akşamı oynadığımız Sarıyer spor maçı başından sonuna kadar ızdırap oldu tüm seyredenlere. Biz takımı daha iyi beklerken takımda maalesef gerileme dönemi başlamış durumda. Endişe ve üzüntü ile geçen bir müsabaka izlettiler tüm camiaya. Başından sonuna kadar rakibin üstünlüğü ve top hakimiyeti vardı sahada. Topla oynamalara bakılsa, muhtemelen %60 Sarıyer takımı öndedir diye tahmin ediyorum. Kendi evinde bu kadar çaresiz ve kendi benliğini kabul ettiremeyen bir takım seyretmedik senelerdir. Kendi adıma açıkça söyleyeyim getirdiğim misafirler vardı ve ben utandım davet ettiğime insanları. Bizim takımımız bu olamaz olmamalı sayın sorumlular. Bize sezon başında içeride oynadığımız maçlarda sonuna kadar isteyen mücadele eden ve skor alabilmek için ısıran takım izlettirdiniz. Tamam o zamanda çok extra bir futbol yoktu ama isteneni alınıyordu bu takım bir şekilde. Ama Pazar akşamı oynanan ve yapılan mücadele hiç bize yakışmadı. Çok acil kendimize gelmeliyiz, aksi takdirde siren sesleri başlamasın bizim için.
Haftalardır orta sahanın sıkıntılı olduğundan ve istenen performansı vermediğinden bahsediliyor oynanan maçlarda. Doğru ve yerinde tespit edilen bir sıkıntı bu. Ancak hala görüyoruz ki bununla ilgili orta sahamızda oynayan arkadaşların senkronize ve uyum sorunu bariz belli ediyor kendini. Yapılması gereken Adam, alan ve zaman kavramını bu saatten sonra kim kime nasıl öğretsin anlayamadım. Zaten belli seviyeye gelmiş sporcu grubumuz var tek tek bunları okul çocuğuna anlatır gibi anlatmakta ne derece doğru o da sorgulanır. Bunu söyledik ya da yazdık diye kimse alınmasın. Bunu sadece ben böyle olduğunu düşünmüyorum, bu işin içinden gelen herkes aynı fikirde inanın. Diğer bir konu da şans bulan genç arkadaşların hala buldukları şansı değerlendirmek gibi bir düşüncelerinin olmadığı bariz belli. Kusura bakmayın arkadaşlar ama o işler saçınla başınla oynamakla mücadeleye yalandan katılmakla olmuyor. Sonra gelen fısıltılar da diyorsunuz ki hoca bana taktı süre vermiyor oynatmıyor. Buradan isim vermiyorum ama işin ciddiyetinin farkına varmazsanız hoca mı size şans vermiyor yoksa siz mi başka işlerin peşinde koşuyorsunuzdur tartışırız. Bu kadar genişlik ve rahatlıkla devre arasında kendinizi bir alt ligde belki de daha altında bulursunuz arkadaşlar. Aklınızı başınıza alın, daha yolun başında ben oldum edasıyla ayaklar hava da yürümeye başlamak size bir şey kazandırmaz. Sizi bu takıma faydalı olmanız , tecrübe kazanmanız ve ilerisi için gelişmenize fayda sağlansın diye seçtiler getirdiler. Abilerinize de nacizane tavsiyem bu arkadaşlarla biraz daha vakit ve mesai harcamalısınız. Hepimizin selameti ve başarısı için bazılarınızın sazı eline alması gerekiyor. Bu sadece bir öneri ve eksik olanı uyarma çabasıdır arkadaşlar kimseyi sen şunu yapmadın diye de yargılamıyorum. Sadece bu eksiklerin üzerine biraz daha durmanız, hepimiz için iyi olurun peşindeyim yanlış anlaşılmasın.
Uzun lafın kısası kendimize gelmemiz ve acilen bir eylem planımızın olması şart oldu. Başta teknik ekip ve sporcu arkadaşların sorumluluklarını ve motivasyonlarını bir an önce toparlayıp işe sarılmaları gerekmekte. Kimseyi yargılamak ve kırmak değil amacımız. Ama ortak noktamızın Fethiyespor olduğunu düşünürsek kimse kötü olmasını ve kötüye gidilmesini istemiyor. O yüzden bir an önce işlerin yoluna konulması için Klüp başkanımız başta olmak üzere , yöneticilerimiz, teknik heyetimiz ve değerli futbolcularımızın takımın moral ve motivasyonunu yerine getirip toparlanması gerekmekte. Bu şehrin üst kimliği ve en büyük reklam yüzü olan Fethiyespor için biliyoruz ellerinden gelen yapılıyor ama bazen bir fazla mesai şartsa hep birlikte yapılmalı. Takımın mental ve moral olarak toparlanma evresine sokulmalı ve özgüven tazelenmeli. Potansiyeli olan bir takıma sahibiz ve bu tarz düşüşlerin olması normal ve dönem dönem olabilir. Asıl önemli olan bu kriz ortamını az hasarla atlatmaktır. Seçilmişlerin ve seçilenlerin bu ciddiyette ve bir an önce toparlanmalarını umuyorum. Çünkü gidilecek daha çok yolumuz ve mücadelemiz var.
Saygılarımla…