Fethiye’de geçtiğimiz  yılbaşı akşamı içtikleri  sahte içkiden sonra rahatsızlanıp kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybeden Ekber Karayaylalı (56) ve emlakçı Ramazan Milaslıoğlu’nun (52) hayatını kaybetmeleri ve Şah Hüseyin Günel’in de organ kaybı yaşamasına neden oldukları iddiasıyla tutuklanan Ömer Osman P.  ve  olaya karıştığı iddia edilen Ramazan T. için Fethiye Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada ilk duruşma gerçekleştirildi. İddianamede her iki sanık için 40’ar yıl hapis isteminde bulunulurken, duruşmada tanıklar da dinlendi.

Fethiye Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Ömer Osman B.  Covid 19 nedeni ile SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanık Ramazan T’nin de katıldığı duruşmada sanık ve müştekilerin de avukatları da hazır bulundu.

Tutuklu sanık Ömer Osman B. Yaptığı savunmada değişik zamanlarda siyaset ve ticaret ile uğraştığını belirterek, iflas ettiğini, yuvasının yıkıldığını, maddi durumunun kötüye gitmesinden dolayı devamlı alkol içtiğini anlattı. Ömer Osman B. “Bende alkol bağımlılığı başladı. Parasızlıktan alkol bulamayınca, sağdan soldan istemeye başladım. Çünkü uyuyamıyordum. İstanbul’dan bir kişi ile görüştüm. Üzerine etil alkol ve firma bilgileri yazan yapılmış alkol almaya başladım. Daha sonra internete bakarak bende alkol üretmeye başladım. 400 litreye yakın hazır rakı olarak aldım. Malzemeleri İstanbul Ümraniye’den bidonlarla getirtiyordum. Bu yaptığım alkolleri arkadaşlarla birlikte içerdik. Ara sıra isteyen arkadaşlara verirdim. Ama ben kimseye para karşılığı alkol satmadım. Evimde ele geçen 55 litre civarındaki alkol, 3 aylık kendi içeceğim olarak hazırlanmıştı. Bağımlı olduğum için alkolümün biteceğinden korkuyordum. Ne bulursam alıyordum” şeklinde konuştu.

Duruşmada sahte içkiden hayatını kaybeden Ekber Karayaylalı ve Ramazan Milaslıoğlu’nu tanımadığını ifade eden tutuklu sanık Ömer Osman B. “Ramazan T’yi ise pazardan tanıyorum. Oturup birlikte alkol almışlığımız yoktur. Ben pazarda turistlere parfüm satarım.Alkolü dezenfekte olarak kızıma ve oğluma da gönderdim. Benden isteyenlere dezenfekte amacı ile de verdim” diye konuştu.

Tutuksuz sanık Ramazan T. ise, içki kullanan birisi olduğunu ve maddi olarak zorlandığından dolayı sanık Ömer’den meyve karşılığında yapma olduğunu bildiği içkilerden 4 günde bir 1,5 litre civarında aldığını söyledi.

Olay günü çocukluk arkadaşı Ramazan Milaslıoğlu’nun kendisinden içki istediğini, vermeyeceğini söylediğini ısrar edince de aldığı şişelerden birini verdiğini anlatan Ramazan T. “Akşam pazarda tezgahımı topladım ve eve gittim. Aldığım içkilerden içtim. Ertesi günü de içtim. Sonra Ramazan Milaslıoğlu’nun vefat ettiğini öğrendim. Eşim ile birlikte bir litresini içtim. Daha sonra olayı duyunca, elimdeki içkileri kolluk kuvvetlerine teslim ettim. Alkollerde metil çıkacağını bilseydim kesinlikle içmezdim ve Ramazan’a da vermezdim. Ben içkileri Ömer Osman B’den almıştım. Üstünde markası vardı, ben başka markalı şişelere boşalttım. Ramazan’a verdiğim içki karşılığında herhangi bir ücret almadım” dedi.

Sahte içkiden hayatını kaybeden Ramazan Milaslıoğlu’nun kızı  müşteki  Şevval Milaslıoğlu, babasının huzurda bulunan sanıklarla aynı içkiden, aynı doz içmişler. Ancak onlara bir şey olmamış. Babam vefat etti. Babamın telefonunda sanık Ramazan’dan gelen “Akşam üzeri gel al” diye mesajı gördüm. Babam kimseden içki almıyordu. Kendisi karavanında içki yapıyordu. Kimseye güvenmezdi. Kendi kargosu gelmeyince almak zorunda kalmış. Hastaneden aradıklarında babamın kalp krizi geçirdiğini söylediler. Hastaneye de hemen götürülmemiş. Bir buçuk saat sonra müdahale edilmiş. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.

Müşteki Batuhan Karayaylalı ise, babasından ayrı yaşadığını belirterek, “Ne olduğunu, içkiyi kimden aldığını bilmiyorum. Sanıklardan şikayetçiyim” dedi.

Duruşmada tanık D.A. da dinlendi. D.A. ifadesinde “Olay günü yılbaşı gecesiydi. Ben eşim, Erkan, Ekber ve Ramazan Milaslıoğlu yılbaşını beraber geçirecektik. Olaydan önce Ramazan Milaslıoğlu, bizi evden aldı. Önce köye ağbisinin yanına gittik. Köy tavuğu aldık. Dönüşte de Ramazan T’nin tezgahına uğradık. Eşimle arabada bekledik. Ramazan bazı şeyler aldı ve eve gittik. Ben yemek pişirdim. Ekber bey içkisini içti. Ramazan Milaslıoğlu ise bir kadehini bitiremedi. Başının ağrıdığını söyleyip, ağrı kesici aldı. Ben ve eşim hiç içmedik. Gece rahatsızlığı arttı.Kalbinin sıkıştığını söyleyince ambulans çağırdık. Ramazan bey bizi almaya gelmeden önce Ekber bey ile aynı evdelermiş. Biz gittiğimizde içki şişeleri de vardı. Birlikte içiyorlarmış. Ambulansın gelmesi yarım saati buldu” dedi.

Tanık M. A. D. Olay günü Ramazan Milaslıoğlu beni aradı. Köye kardeşinin yanına gideceğini ve tavuk alacağını söyledi. İhtiyacım olup olmadığını sordu. Gerek yok dedim. Alkolünün olmadığını Ramazan T’yi aradığını, onunda kendisinin alkol yapmadığını ve onunda yapan birisinden alıp vereceğini söyledi. Bana da alkol ihtiyacımı sordu. El yapımı içki içmiyorum dedim. Akşamüzeri evime geldi. Elinde iki pet şişede el yapımı içki vardı. Bana da elindeki pet şişeleri göstererek, el yapımı içki aldığını, isteyip istemediğimi sordu. Bende istemedim. Yanımdan ayrıldı. Akşamüzeri tekrar aradı. Sohbet ederken, konu fiyattan açıldı. Kaç liraya aldığını sordum. Oda bana 70 TL’ye aldığını ve Ramazan T’nin kar etmediğini ve hatır için bu fiyata verdiğini söyledi” dedi.

Sanık müdafilerinin yaptıkları savunmanın ardından tutuklu sanık, Ömer Osman B’nin tutukluluğunun devamına karar verilirken, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Editör: Haber Merkezi