Fethiye 1 Nolu sağlık ocağı önünde bir araya gelen çoğunluğu kadın olmak üzere dernek üyeleri ve vatandaşlar sahil yolundan Atatürk Caddesi’ne oradan da Beşkaza Meydanı’na kadar sloganlar atarak ‘tacize ve cinayete dur’ demek için yürüdüler. Yapılan basın açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nin geri getirilmesini talep ettiler.Son günlerde ülke genelinde yaygınlaşan kadına ve çocuğa yönelik taciz ve şiddet haberleri üzerine Fethiye Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği de farkındalık yaratmak için yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe dernek üyelerinin yanı sıra vatandaşlar ve bazı belediye meclis üyeleri de katıldı. 1 nolu sağlık ocağı önünde bir araya gelen dernek üyeleri güvenlik önlemleri altında sahil yolundan Fethiye Atatürk caddesine oradan PTT önüne kadar yürüyüp Beşkaza Meydanı’na geçtiler. Yürüyüş sırasında ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’; ‘Yaşasın kadın dayanışması’ sloganları atan grup zaman zaman kaldırımda toplanan vatandaşlar tarafından alkışlandı. Ellerinde ‘bu ülkede kadın katliamı var’; ‘failleri korumayın, aklamayın, yargılayın’; ‘istismarın affı olmaz’ şeklinde afişler de taşıyan yürüyüş grubu Beşkaza Meydanı Özer Olgun Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Avukat Hayel Özenç basın açıklamasında; “ Biz kadınların, bizi yakan, her gün sıra kimde diye sormaktan kendimizi alamadığımız bir gündemimiz var. Kadın cinayetlerini ve çocuklara yönelik tecavüzleri önlemekle yükümlü olan iktidarın, sorumluluğu uyuşturucu bağımlılığına, sapkın akımlara ve çetelere atarak gündemi çarpıtmasına izin vermeyeceğiz. Evde sokakta, otobüste, öğrenci yurtlarında, okullarda, pazaryerinde, her yerde taciz, tecavüz ve öldürülme tehdidi altındaki kadın ve kız çocuklarını koruması gereken yasalar yok sayılıyor.” diyerek İstanbul Sözleşmesini savunan konuşma gerçekleştirip ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ ifadelerini kullandı.Avukat Hayel Özenç, “2024 yılının başından bu güne kadar 300 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınlar, evli olduğu erkek, boşanmak üzere olduğu erkek, reddedilen erkek yani kutsal denilen ailenin içinde en yakınları tarafından öldürüldüler.” diyerek iktidarı eleştirip İstanbul Sözleşmesinin yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.