Fethiye’de 20 Nisan 1962 yılında yayımlanmaya başlayan Beşkaza Gazetesi’nin eski mürettip (dizgici) ustası Hilmi Kavunaki, 9 yaşında başladığı matbaacılık serüvenini ve 47 yıllık meslek hayatını anlattı.
Beşkaza Gazetesi’ni bünyesine katan Fethiye TV’ye konuşan Kavunaki, mesleğe adım attığı günlerden bugüne uzanan süreci paylaştı. Kavunaki, o dönemlerde mürettiphanede kullanılan teknikleri de anlattı. Kavalet kasalarında farklı yazı çeşitlerinin bulunduğunu ve klavyenin günümüzdeki işlevini o dönemde bu kasaların gördüğünü belirtti.
“BEŞKAZA GAZETESİ’Nİ ÇIKARIRDIK”
İlkokulu bitirdikten sonra rahmetli Sadi Çaçeron’un yanında Emek Matbaası’nda işe başladığını belirten Hilmi Kavunaki, o dönemde hem piyasaya baskı işleri yaptıklarını hem de Beşkaza Gazetesi’ni yayına hazırladıklarını anlattı. Hilmi Kavunaki, “İlkokul bittikten sonra rahmetli Sadi Çaçeron’un yanında, Emek Matbaası’nda işe başladım. Orada piyasa işleri olduğu gibi Beşkaza Gazetesi’ni de çıkarıyorduk. 18 yaşıma kadar Beşkaza Gazetesi’nin mürettibi (dizgicisi) idim. Kavalet kasalarında yazı çeşitleri bulunurdu. Günümüzde klavyeler nasıl kullanılıyorsa, o dönemde de kavalet kasaları bilgisayar gibi yazı yazmak için kullanılırdı. 72 puntoya kadar yazı çeşitleri vardı. Genellikle 10-12 puntolarla Beşkaza Gazetesi’ni çıkarırdık. Belirli bir süre gazetenin ustalığını da yaptım” diye konuştu.
“HER ŞEY DİJİTALE GEÇİNCE MÜRETTİPHANE DÖNEMİ DE SONA ERDİ”
Eskiden bu işin emek ve zaman aldığını belirten Hilmi Kavunaki, “Mürettiphanede birçok yazı çeşidi bulunurdu. Harfler dizildikten sonra kumpasla kalıba yerleştirilirdi. Kasanın gözlerinde tüm harfler bulunur, kumpasa ters yerleştirilerek baskıya hazırlanırdı. Günümüzde bir tuşla işi bitirebiliyorsunuz ama o zamanlar harflerin tek tek yerine konması gerekirdi. O dönemde Beşkaza Gazetesi her gün çıkardı. Sabah başlayıp akşama kadar dört kişilik ekiple dört sayfayı dizip bitirirdik. Bugün mürettiphane görmek bile zor. Çoğu hurda olarak satılıyor. Her şey dijitale geçince mürettiphane dönemi de sona erdi” dedi.