BİR ALLAH “DOST”UNUN TAVSİYELERİ…

BİR ALLAH “DOST”UNUN TAVSİYELERİ…

Çalışkan ol, üretici ol. Zîra Peygamber Efendimiz "çalışmak ibâdettir” buyuruyor. Evlâdım, alınteri olmadan hiç bir şeyin kıymeti bilinmez.

Tarlanı ek, mahsülünü al, komşuna ver, ağaç dik…

Sadaka-i câriye, iyi evlat yetiştirmek, ilmi eser bırakmak ve ağaç dikmektir.

Bildiğini öğret, temiz ol ve temizliğinle örnek ol.

Münevver kişi, çevresini aydınlatan kişi demektir.

Öyleleri var ki, üç fakülte bitirir de, hasedinden, kıskançlığından dolayı hiçbir şey öğretmez.

Gerçek münevver, bildiğini yapan ve öğreten kişidir.

Temizlik, ibadettir ve imanın yarısıdır.

Günde en az bir kişiye iyilik et, gönlünü al.

Çünkü cennetin yolu, gönül almaktan geçer.

Gönül almak, Cennetin Firdevs kapısını açmaktır.

Bu sekiz maddenin en kolayı, fakat en "içten geleni” de budur.

Bir gönül kazanmak, 40 vakit namazın sevabını kazandırır. Bir gönül kırmak ise, 40 vakit namazın sevabını kaybettirir.

Biz sabahları kalkarken, "Ey Allah’ım, bize bugün bir kişiye iyilik yapmak nasip eyle” diye dua ederiz.

Evden çıktığında veya eve dönerken karşından gelen ilk kişiye selam ver. Onun vermesini beklersen olmaz, evvela sen ver. İşte o zaman, o da sana karşılığını verecektir.

Veren el, alan alandan üstündür.

Ver gönül, alan gönülden azizdir…

                    ***

Bu “Allah dostu”

ötelerin ötesinden bize bize ışık tutuyor.

“Hak dostu” kimselerin tavsiyeleri, öğütleri onları tutmakla, yaşamakla “değer” kazanır.

Vesselam…
BİR ALLAH (cc) “DOST”UNUN TAVSİYELERİ…

Allah yolunda ol, dosdoğru ol, verdiğin sözün eri ol.

Evlâdım, ağzın laf ediyorsa dilinle doğru ol, sözünle doğru ol.

Sana inanan kişilere karşı sözünden cayma.

Eğer sözünü tutarsan "söz” olur ve seni Cennete götürür, tutmazsan "köz” olur seni ateşe götürür.

Elinle doğru ol.

Kolunu, muzırda değil yardım işinde kullan.

Tartıyla iş yapıyorsan terazinde, ölçüyle iş yapıyorsan metrende ve litrende doğru ol.

Doğrunun doğruluğu bütün sülâlesine akseder, hepsini hayra götürür.

İnsanları sev ve kimseyi kendinden alçak görme.

Tevâzu sahibi ol, zîra en hâlis ziynet alçak gönüllülüktür.

Mütevâzi olan kimse, en güzel ziyneti takınmıştır.

Kimseyi kendinden aşağı görme.

Hayatta haset etmeden saygılı ol, kıskanmadan sev.

Bazı insanlar, başkasındakini istemez. Öyle olma. Gıpta et, fakat haset etme.

Zira Allah’ın huzuruna fesatla çıkılmaz.

Memur olduğun zaman, sana gelen vatandaşlara sakın yüksekten bakma, yanına geleni ayakta bekletme.

Yanında, daimâ bir sandalye bulundur ve oturtuver.

Biraz dinlendirdikten sonra hâlini sor, işini hallet. Sakın ha, "bugün git yarın gel” deme!

İşini, o gün bitir.

Eğer öyle yapmazsan on parmağım yakanda olacaktır.

Eğer memursan ve başında müdürün varsa, haset etmeden saygılı ol, kıskanmadan sev.

İnsanlar muhteliftir. Bazısı daha kabiliyetli, bazısı daha yakışıklıdır. "Ben niye onun yerinde olmayayım” deme, elindekinden de olursun. "Allah bana bir verirse, arkadaşıma, komşuma iki versin” diye düşünürsen, seninki üç olur.

Eğer arkadaşın veya komşun böyle düşünmüyorsa, onunki ikide kalır.

Senden daha iyi hizmet edecek olan varsa, makâmını ona ver.

İşte vatanperverlik budur”

          ****

Bilinen şeyler diyeceksiniz.

Bilmek ayrı şey, yaşamak ayrı şey !…

Cumamız feyizli ve bereketli olsun.

Hepinize Selam ve saygılar….