Sistem İflas Etmesin, Devlet Çağa Ayak Uydursun

Bir sabah uyandık, iki genç kızın başı kesilerek katledildiğini öğrendik. Hepimizi sarsan bu vahşet, sadece bir kişinin psikopatlığı ile açıklanabilir mi? Bu katilin bu hale geldiğini nasıl fark edemedik?

Bu cani, yıllarca psikiyatri servislerinden geçmiş. Beş ayrı hastane kaydı var. Devlet hastanesi, eğitim araştırma, üniversite hastanesi... Ancak hiçbir doktor, “Bu adam toplum için tehlikeli” dememiş. Nasıl olur?

19 yaşındaki bir genç bu hale nasıl gelir? Büyük ihtimalle sosyal medya. Bugün gençler en çok zamanlarını sosyal medyada geçiriyor. Discord gibi platformlar, onları karanlık yollara sürüklüyor. Bu ortamlarda ne konuşuluyor, kimlerle iletişim kuruyorlar bilmiyoruz. Oradaki sınırlar belirsiz. Uzağa gitmeye gerek yok, kendi çocuklarım bile Discord’tan bahsediyor. Aile olarak denetim yapmalıyız, ama üniversite çağındaki gençlere de güvenmek zorundayız. Devletin bu konuda etkili bir denetim mekanizması oluşturması şart. Yasaklar çözüm değil, yanlış olanı bulup tespit ederek düzenleme yapılmalı.

Bugünün dünyası sosyal medya, bilgisayar ve sanal dünyadan ibaret. Bu gerçeği kabul etmek zorundayız. Gençlerin bu dünyadan kopmalarını bekleyemeyiz. Ancak devlet de bu yeni çağın kurallarına göre hareket etmeli. Gençlerimizin nelerle karşılaştığını bilmek, onları koruyacak mekanizmalar oluşturmak zorunda. Denetimsiz bir sanal dünya, daha büyük facialara yol açabilir.

Sistem işlevsiz. Çünkü hastanelerde yalnızca prosedür uygulanıyor. Belki bu kişi de birçok yerde yalnızca imza attı, başka hiçbir şey yapılmadı. Aynı şey tekrar yaşanacak mı? Bu genç, sosyal medyanın karanlık köşelerinde neler gördü, kimlerden etkilendi? Kimse bilmiyor.

Daha önce de yazmıştım: Suç işleyen kişileri hapse atıyoruz, ama sonra ne oluyor? Üç ay yatıp çıkıyorlar, uyuşturucu kullananlar kısa süre sonra serbest kalıyor. Ancak onları topluma kazandırmak için hiçbir şey yapılmıyor. Bu katilde de aynısı oldu. Tedavi edilip salındı ama tehlikeli olduğu fark edilmedi.

Bu adam defalarca hastaneye gitmiş, fakat kimse "Bu adam cinayet işler" dememiş. Sağlık sistemi mi yetersiz, doktorlar mı ihmalkâr? İki genç kız öldürüldü, sonuç ortada. Ruh sağlığı tedavisinde bireyin tehlikeli olma potansiyeli mutlaka değerlendirilmeli. Ama bu yapılmadı ve iş işten geçtikten sonra hepimiz şoke olduk.

Suç işleyen biri ruh hastası bile olsa, toplum için tehlike arz ediyorsa, gereken cezayı almalı ve korunmasız bir şekilde toplum içine salınmamalı.

Bu olay bize açıkça gösterdi ki, sosyal medya ve sanal dünyaya göz yummak, büyük bir tehlikeye yol açıyor. Bu platformları yasaklamak çözüm değil. Gençlerin bu dünyaya bağımlı olduğunu kabul etmeli, devlet bu yeni çağa ayak uydurmalı ve denetim mekanizmasını iyi bir şekilde kurmalıdır. Aileler olarak biz de çocuklarımızı denetlemeli, ama devlet uyumamalı; toplumumuzun güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapmalıdır. Aksi takdirde bu tehlikeler hepimizin kapısını çalmaya devam edecek.