MİLLİYETÇİLİK - IRKÇILIK – TÜRKÇÜLÜK- KÜRTÇÜLÜK

Türkçede, cı, çi, çu, çü ekleri , bir isimden başka bir isim  yapma ekleridir. Yapılan yeni kelime, anlam bakımından yine  asıl kök kelimeden tamamen bağımsız değildir. Fakat yeni kelimenin kazandığı anlam, bir geçim kaynağını gösterir. Bir mesleği ve zenaati  gösteren kelimelerdir.  Mesela  “diş”  bir organ ismi iken “dişçi” , o organı tamir eden ve suni diş yapan bir mesleği gösterir. Yine  “simit”  bir yiyecek maddesi  iken ,  “simitçi”  de, o yiyeceği satan ve üreten ve o gıda maddesinden geçimini sağlayana  meslek sahibi kişilere  verilen isimdir. 

    Millet ve milliyet kelimeleri,  aslında ırkı değil, bir dine tabi olana insan topluluklarını  gösterir. Şöyle ki ;  biz “İbrahim Milletinizdeniz”  , dediğimiz zaman putperestlere karşı , biz puta tapmayan ,  Allah’a  inanan insanlarız  ve Hz. İbrahim’ den gelen dini inanca bağlı kişileriz  demektir. Ancak , milliyetçilik kelimesi de zaman içinde ,  ırkçıların bu kelimeyi ırki manada kullanması sebebiyle , anlam kayması olmuş ve  “ırkçılık” manasında kullanılmaya başlanmıştır. “Irkçı” kelimesine göre , “milliyetçi” kelimesi biraz daha yumuşak ve nezaketi  göstermektedir. Milliyetçilik de ikiye ayrılmış: menfi milliyetçilik olarak ırkçılık, müsbet milliyetçilik  olarak da, sadece bir millete duyulan sevgi üzerine  bina edilmiş  bir yapılanma göstermiştir. Aslında “Türk Milleti” olarak bizim milliyetimiz, İslam’ dır. Yani,  her nerede bir Müslüman varsa bizdendir. Zaten Avrupalılar da,  Müslüman anlamında “Türk” , Türk’e   de “Müslüman” nazarıyla bakmıştır. 

           Ama bu toplumda, artık “ırkçı”  dediğimiz zaman Nazi Dazlakları gibi, vahşi ve katil insanları gördüğümüzden, ırkçılıktan korkan ve ürken insanlara karşı “milliyetçi” kelimesi kullanılır  olmuştur. İnsanlık tarihinde  en ırkçı kavim , Yahudiler olup,  Yahudilerden daha ırkçı başak bir ırk yoktur diyebiliriz.  Yahudiler, ırkçılıkta o kadar ileri gitmişlerdir ki;  Allah’ ın göndermiş olduğu peygamberleri öldürmekten geri kalmamışlardır. Yahudi alimleri,  Allah’a karşı şart koşmakta ve peygamberlerin sadece kendi ırklarından gönderilmesini istemişler ve  kendi  ırklarından peygamberliğin alınmasını kabullenmemişler ve Son Peygamberliğin  Yahudi  olmayan Arap ırkından olan Hz. Muhammed’ e verildiği için , Allah’a  karşı düşmanlıklarını  açıkça ilan etmişlerdir.  Irkçı  Yahudi inancına göre, Allah kimi peygamber göndereceğini , Yahudilere sormasını istemişler ;  kimi kabul edelerse, onu göndermelidir, edepsizliğinde bulunmuşlardır.   Bu sapkın görüş sahiplerinin  ne kadar vahşi ve acımasız ve insanlıktan nasibini almadıkları ve  diğer insanları bir eşek olarak görmelerine , Yahudi tapınaklarında küçük masum çocukları  kurban etmelerine bakıldığında ;  bugün Gazze bebeklerini , çocuklarını  terörist  ilan edip  öldürmelerinde görüyoruz ve yaşıyoruz.

         Türkler,  İslamiyet’e girdikten sonra , kurmuş oldukları devletlerinin  hiç biri ırki  esasa  dayanmamıştır. Sadece İslamiyet’ e  dayalı devlet kurmuşlardır. Mesela Karahanlılar , Gazneliler , Harzemşahlar , Selçuklu, Osmanlı devletleri isimlendirmede ırki bir çağrışım yoktur. Çünkü ırkçılık  bir cahiliyet adeti olarak Hz. Peygamber tarafından  hoş karşılanmamıştır. Müslüman olmayan 9 atasını  övünerek sayan kişinin , onuncusu olarak cehennemlik olduğu   ifade edilmiştir.

        Peki son iki yüzyılda, bu Türkçülük ve Arap Milliyetçiliği “Kavm-i Necip” olma   veya Kürtçülük  nereden çıktı derseniz ; başta İngilizler olmak üzere Emperyalist Avrupa Devletleri ABD ve Rus Çarlığı önünde , bütün petrol yataklarıyla, madenleriyle,  bitki çeşitliliğiyle ve güzellikleriyle  bir tepsi baklava ve börek  gibi  önlerinde yatan Afrika ve İslam Coğrafyası,  sömürgecilerin iştahını açmış ve müsteşriklerini ve  araştırmacılarını heyecanla göndermişler ve İslam milletinin içindeki ırki unsurları araştırmışlar ,bulmuşlar ve  ırka dayalı gruplar oluşturmuşlardır. .

          Wilhem  Radlof,  “Proben”  adlı Rusça - Türkçe sözlüğünü hem Kiril alfabesiyle, hem de  Arap Alfabesiyle  hazırlamak için  30 yıl Orta Asya Müslümanları arasında yaşamıştır.   Çarlık Rusya’ sından başlamak üzere bugünkü Sovyet İmparatorluğunun temelini atmıştır.

           İsveçli Thomson diye bir araştırmacı hiç bir Türkün  araştırmadığı ve  aklına bile gelmeyen Vezir Tonyukuk ve Göktürk  taş kitabeleri  okumuş, ve bize atalarımızı , karşılıksız ilim aşkıyla bize meccanen öğretmiştir. Ve Türkçülüğü temelini atmıştır. Okuduğu kitabelerin doğru okunup okunmadığını bilen bir Türk de yoktur.  Şu  bilim sevgisine ve saygısına bakın!  Macar Türkoloğu Ignaz Kunoş, Türk Halk Edebiyatını araştırmış ve dünya edebiyatına kazandırmıştır. Bu araştırmacı İngiliz  casusu  Wambrey’ in öğrencisi  olarak Anadolu’ yu karışı karış  gezmiştir.

       Osmanlı’daki ve Türkiye’deki Türkçülere baktığımızda , hiç birinin aslının Türk ırkından olmadığını ve gelmediğini görürüz Ziya Gökalp , kendisi Kürt iken,  Türkçülük  aşkıyla Türkçülüğün Esaslarını bir ideoloji olarak yazmış ve ırkçı Türkçülere yön vermiştir. Nihayetinde Türkiye’deki  soy ismi Türk olanların artık Türk olmadıklarını bugün biliyoruz. Şöyle düşünün;  ırki bakımdan Türk olmayan biri, Türklere başbuğ oluyor; sonra şu isme bakın ne kadar ısmarlama isim:  Adam Türk değil, ama adı : Oğuz  Han , soyadı Asil Türk. Sonra en büyük Kürtçülerden  Ahmet Türk . Türk olmadığı halde,  Türk soy ismini almasıyla bize  ne anlatıyordur? 

           Asya’ da ve Afrika’ da ve Orta Doğuda, İslam topraklarındaki  enerji kaynakları için , madenler için, kıymetli cevherler  için, emperyalist Avrupa’ nın buraları sömürmesi için , ırkçılıktan ,kabilecilikten aşiretçilikten  daha elverişi parçalama  ekipmanı olamazdı ve bize  Türk olmayanlardan  Türkçüler, Kürt olmayanlardan Kürtçüler, Arap olmayanlardan Arap  ırkçılarını hep  Avrupalı beslemiş ve büyütmüş.  Maddi bakımdan finanse etmiş ; masraflarını  karşılamış , maaşlarını vermiş. Hiç  bir ülkücü , Başbuğ Alparslan Türkeş’in önceki gerçek adı neydi, bu ismi ne zaman aldı niye aldı diye sorgulamıyor. Türk  ordusuna kimin desteğiyle girmiş demiyor?  Öldükten sonra Altay Dağlarının eteklerinde olması  gereken paraları , neden İngiliz Bankasında  çıktığını izah edemiyor?  Zaten böyle konuları ileri sürenler “hain” oldukları için ;  sen gözünü yum ve başbuğun dediğine bak,  o ne diyorsa doğrudur modundan bulunuyorlar.

          Gazete lejandında , “Türkiye Türklerindir “ diye mühürleyip her gün gazete  çıkaran  Simavi grubunun  Türk olmadığı;  Ne Mutlu Türküm diyen adamın Türk olmadığı  , bir Türk dünyaya bedeldir sözünün bir USD Dolar’ın 32. milyon lira olması ( altı sıfır attık ya onu ekle.)  karşısında , ne kadar kandırmaca ve alay etme  olduğunu idrak edemiyorsan , ben sana ne diyeyim ?  3 Mayıs Türkçüler günü diye bir gün icat edip, kutladığında ;   ihracat artıyor mu,  TL  döviz  karşısından değer kazanıyor mu ;   o günü kutlamanın  altında yatan nedir?  Bu gün Kürtçülük üzerinde bir siyasi parti varsa, bunun  anası  Türkçülük ve ırkçılık yapan  kişiler , gruplar ve partilerdir; ama her ikisinin  arkasında İngiliz ve ABD vardır .Aklı başında bir Müslümanın, bu konuları düşünüp; doğrudan Amerikan askeri  desteğini alan ve bir ırka dayalı  siyasi ve ideolojik görüş  sahiplerinin arkasında  Emperyalist  Avrupa’ yı ve ABD yi görememek, bize neye mal olur  biliyor muyuz?  Bütün  İslam coğrafyası  milletleri , bize ırkçılığı fikir diye sokanların  hizmetçisi ve kölesi olur.