*Ahir zaman hastalığı”.
"İkindi ve yatsı namazının sünnetini kılmamayı adet haline getirmişsen
-Sürekli kaçıncı rekatta olduğunu, hatta hangi vakte niyet ettiğini unutup duruyorsan,
Selam verir vermez seccadeden kaçarcasına kalkıyorsan,
Tesbihat yapmıyor, dua da etmiyorsan,
Tuvalette geçirdiğin süre namazda geçen süreden fazlaysa. ...
En büyük mutluluğun sevdiğin yemekleri yemekse,
Her sabah işe gitmek için kalkınca sabah namazını kılıyor ama tatil günlerinde uyanamıyorsan..
Kur’an okumayı bildiğin halde en son ramazan ayında bir cüz okumadan, Kur’an gerçekten rafta tozlanmışsa,
Hatim için sana verilen ama okumadığın bir sürü cüz varsa,
Saçım bozulur diye takke kullanmaktan geri duruyorsan,
Namazları hep son yarım saate kalıyorsa,
Camiye cumadan cumaya gidiyorsan,
Bir fakire en son ne zaman yardım ettiğini hatırlamıyorsan,
Kurbanı bile kredi kartıyla alıp onunda asgarisini ödediysen,
Başörtün küçük olduğundan iki de bir açılıp saçılıyorsan,
Araba kullanırken bir de sigara yakıyor, dumanı içine çekiyorsan, Bilgisayar oyununda bonus toplayan karakterler gibi yolda gördüğün her kadına dönüp dönüp bakıyorsan,
Sıktığın parfümün kokusu son 20 metredeki her erkeğin burnundaysa.
Sürekli küçük! yalanlar söylüyor, sürekli gıybet ediyorsan,
Küstüğün ve nefret ettiğin bir sürü insan varsa,
Bir de bu haline bahaneler üretiyorsan, bil ki sana ahir zaman hastalığı bulaşmış demektir.
Bu yoldan çıkışlar, bu hastalıklı haller.
Ahir zamanda olmanın savruluşudur.
İstikamette yürüyemiyor oluşumuzun tek çaresi kendimizle hesaplaşmak, yüzleşmek ve TEVBE-İSTİĞFÂR etmektir.”
—————
Ey Allah'ım!.
Efendimiz, Dünya ve Ahirette yol göstericimiz, Şefaatcimiz Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ve O'nun Ehl’i Beytinin hakkı için senden istiyoruz.
Ey Rabbim!
Bizi bağışla. Şüphesiz ki günahları ancak sen bağışlarsın.
Tevbemizi kabul eyle.
Zira sen, Tevbeleri kabul eden ve bağışlayansın.
Ey Allah'ım!. Ey Rabbim, Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah'ım!
Ey yerleri ve gökleri yaratan, Celâl ve Cemal sıfatı ile muttasıf olan Allah'ım!
Ey noksan sıfatlardan uzak, kemâl sıfatlarla vasıflanan Allah'ım!
Biz nefsimize zulmettik. Eğer sen bizi affetmez ve merhamet etmezsen biz muhakkak zararda oluruz..
Ey Allah'ım!.
Senden kalbimizi ma'rifet nuru ile ebedî olarak diriltmeni istiyoruz.
Yâ Allah, Yâ Allah, Yâ Allah; Biz istiyoruz ki rahmetinle ve imanla bizi canlandırasın. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.
Ey Allah'ım!
Dinimizi salim kıl, İmanımızı Hayatta ve son nefesimizde muhafaza eyle.
Merhametsiz olanları üzerimize musallat kılma. Bizi; Dünya ve Ahiret rızkları ile rızıklandır.
Sen her şeye Kadirsin.
Ey Hidâyet veren Allah'ım, itimadımız sanadır.
Allaha sığınma halinde; Eûzü Billah,
Her işin başında; Bismillah...
Her korkuya; Lâ ilahe illallah,
Her sıkıntı ve kedere; Mâşâallah,
Her bir günaha; Estağfirullah,
Her musibete; İnnâ lillâh,
Her nimete; Elhamdülillah,
Her rızâya; eş Şükrü lillâh,
Her olağanüstü halde; Sübhânallah,
Her darlığa; Hasbünellâh,
Her Kaza ve Kadere; Tevekkeltü al’Allah
Her Tâat ve Ma'siyete; Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh
Her duanın sonunda; Tekabbel Allah
Seher Vaktimiz hayrolsun.
Sabahımız Mübarek olsun
Günümüz aydınlık olsun.
Hepimize sağlık, sıhhat ve afiyetler olsun
Amin Amin Amin…
Halil arık