SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!
Sözün bittiği yerdeyiz aslında. Ama ne yaparsın işimiz sözcüklerle. Yaşama biçimi haline gelmiş kendimizi sözcüklerle ifade etmek. Yüzyılın felaketini yaşamışız. 10 kentimiz yerle bir olmuş ilçeleriyle köyleriyle beraber. Sokaklarda ev kalmamış. Her yer yıkıntı. Yağmur yağsa altına girip korunacak bina yok. Böyle acı dolu bir ortamda ne yazabilirsin. Hangi sözü bulabilirsin gördüklerini ifade edebilmek için.
İnsanın maddeden, nesneden, paradan, puldan, mevkiden makamdan en uzak durması gereken yüzyılın felaketini yaşamışız. Kimin aklına gelir para kazanmak, cıksr elde etmek için planlar yapmak? Herkes can derdinde. Ölenlerin ardından ağlayanlar, enkaz başında kalmış yakınlarının sağ ya da ölü çıkarılmasını bekleyenler. Feryat figan ağlayanlar. Para pul düşünecek halleri mi kalmış bunların. Yeme içmeyi bile unutmuşlar kaldı ki para pul mu düşünecekler. Ölenlerini gömecek mezar bile bulamazken, dünya işlerinin peşine mi düşecekler bir de?
Deprem felaketinde yakınları ölüp giderken, sağ kaldıklarına sevinmeyi zûl sayan hatta utanan, nefes almaktan bile utanç duyan koca yürekli güzel insanların aklına yeme içme, ısınma bile gelmezken evet evet bunların hiçbiri gelmezken, bunların uğradığı felaketten nasıl çalıp çırpacağını düşünenleri duyup gördükçe, böyle mahlukatla aynı çağda yaşadığına kahroluyor insan .
Depremzedelere giden yardımları yağmalayanlar, dağıtırken adaleti unutup, sadece kendi yakınlarına, eş dostuna yönlendirenler. Bu ne haram merakı? Bu ne yağma merakı? Hiç helal işiniz olmaz mı sizin? Millet böyle zamanlarda helal lokma yemeyi bile ar yaparken, çalma çırpmayı, yağmayı nasıl düşünürler aklım hayalim almaz bir türlü. Hayret ya! Pes ya! Helal kazancı bile utanmak görenlerle ; çalmak, çırpmak, haramdan başka bir şey düşünmeyen haramzadelerle aynı nefesi solumak zorunda olmak da başka bir felaket!
Allah ülkemizin yardımcısı olsun!