SELAM OLSUN SANA MEHMETÇİK!
‘’Sana dar gelmeyecek Makber-i kimler kazsın! “Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın’’
(Mehmet Akif Ersoy)
Ne güzel, ne anlamlı, tam da seni anlatan bir cümle bu yiğidim.
Sen tarihe yön veren kahramanın adısın.
Seni tarih böyle tanıdı, şimdi bir kez daha tanısın.
Sen değil misin binlerce yıllık muhteşem tarihimize şan veren?
Sen değil misin Türk Milletine nice zaferleri hediye eden?
Sen değil misin anaların kına yaktığı pençeleriyle düşmana savaş meydanını dar eden?
Sen değil misin vatan için seve seve canını feda eyleyen?
Ey büyük asker Mehmetçik;
Ey savaş meydanlarının korkusuz yiğidi, seni bütün dünya böyle tanıdı, böyle bildi.
Şimdilerde ise; seni unutmuş gibi davranır kimileri!
Sanki yaşamamışlar gibi, Malazgirt’i, Mohaç’ı, Çanakkale’yi, Sakarya’yı, Kore’yi, Kıbrıs’ı. Unutmuş gibiler onlar!
Ama biz unutmadık; ne Mondros’u, ne Sevr’i,
Vatanımızı yakıp, yıktıkları o acı dolu günleri…
Bak yine aynı oyunun peşindeler;
Ortadoğu’yu lime, lime ettiler! Toz bulutu gibi çöktüler bu bölgeye; Emperyalizmin ikiyüzlü yüzü tam da sınırlarımızın dibinde…
Amaçları hep aynı değişmedi!
Bu coğrafyada Türkler neden var diye?
Anlamadılarsa yüz yıl öncesinden, bir kez daha anlatırız süngümüzle.
Söz konusu vatansa, kalkarız ayağa milletçe;
Dikeriz ay yıldızlı bayrağı gerekirse her yere. Bunu herkes böyle bellemeli;
Türk Milleti yaşar bu vatanda.
O Vatan ki; Her karışı nice Şehitlerin kanıyla yoğrulmuş, bedeli nice yiğitlerin canı olmuştur.
Vatanımızı bölüp yutacağını sananlar, tarihin çöplüğünde kalır.
Dön bak tarih sayfalarına;
Yaşanan her zaferde onun adı, Mehmetçik vardır.
Ne zaman dara düşse bu devlet; "Önce Vatan’’ deriz.
Tereddüt etmez uğruna; Canımızı da, son lokmamızı da feda ederiz.
Bilirim seni Mehmet’im; tanırım er meydanından.
Sen savaşın kartalı, Barışın koruyucu meleği, Düşmana korku, dostuna güven verensin.
Bak! Tarih, almış kalemini eline; Bir kez daha not düşüyor unutmaz sahifelerine…
Adı her ne ise; İster P.K.K, P.Y.D, İster DEAŞ ya daFETÖ, Y.P.G, hiç fark etmez sonu geldi bu teröristlerin, Kaçışı yok, akıbeti bellidir bu hainlerin.
Unutuldu sanılmasın!
Bize dost görünüp de bu alçaklara silah verenler, Seni hafife alanlar, Sanmasın orda kalırlar.
Nasıl ki geldikleri gibi gittiler, Onlar da geldikleri gibi giderler.
Bir kez daha işitildi sesin GARA’dan, tarihe iz bıraktığın nice zaferlerden.
Şimdi bir kez daha tanıdılar o kahramanları.
Ne de güzel anlatmıştı Mehmet Akif seni şu dizelerle:
‘’Sen ki, a’sara (yüzyıllara) gömülsen taşacaksın Heyhat,
Sana gelmez ufuklar, Seni almaz bu cihat.
Ey şehid oğlu şehid, İsteme benden makber
Sana ağuşunu(kucağını) açmış duruyor Peygamber.’’
Şanlı yiğitlerimizin yanı sıra genç-ihtiyar, kadın-kız, çoluk-çocuk demeden şehadet şerbetini içen kardaşlarımız!...
Sizleri bağrımıza basıyoruz.
Cennet size mübarek olsun.
Selam olsun sana Mehmetçik.
6 Şubat depreminin vukû bulduğu saatten itibaren bir saat içinde deprem mahalline koştular.
Hâlâ görev başındalar.
Ama gözleri kör olan nankörler bunu görmediler. Çünkü orada değillerdi.
Selam olsun sana yiğitler yiğidi, şanlı asker.
Nakleden
Halil Arık